Türkiye genelinde üniversite öğrencilerinin en büyük sorunlarının başında barınma geliyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdu çıkmayan üniversite öğrencileri ya özel yurtlarda kalarak ya da kiralık ev tutarak barınma sorununu çözmeye çalışıyor. Özel yurtların ve ev kiralarının yüksek olması hem öğrencileri hem de ailelerini zorluyor.
Eskişehir’de de bir grup TİP’li öğrenci, ülke genelinde yaşanan barınma problemine dikkat çekmek amacıyla eylem yaptı. Öğrenciler, Tepebaşı ilçesi Hoşnudiye Mahallesi Porsuk Bulvarı üzerindeki Eti Park’ta çadır kurup geceyi burada geçirdi. Kurdukları çadırın üzerine ‘Barınamıyoruz’ yazan öğrenciler, ‘Laik, bilimsel eğitimde inat ediyoruz’ yazılı döviz de açtı.
“ÖĞRENCİLER GÜNDEN GÜNE AĞIRLAŞAN BARINMA KRİZİ İLE PENÇELEŞİYOR”
“Saraya değil, öğrenciye bütçe”, “Müşteri değil öğrenciyiz” sloganları atan öğrenciler yaptıkları açıklamada, artık tarikat ve cemaat yurtlarına mahkûm edilmek istemediklerini belirterek, “Milyonlarca üniversite öğrencisinin bulunduğu ülkemizde öğrenciler günden güne ağırlaşan bir barınma krizi ile pençeleşiyor.
Bütün dünya bir konut krizi ile karşı karşıya olmakla birlikte dünyanın diğer hiçbir ülkesi, yaşadığı krizin ağırlığı bakımından Türkiye’nin yanına dahi yaklaşamıyor. Türkiye toplumunun tamamını etkileyen bu krizden ise en çok biz öğrenciler nasibini alıyor. Bu krizin kaynağı yeterince konut olmaması değildir, aksine Türkiye’de konut fazlası vardır.
Konutun bir yatırım aracı olarak kullanılmasından, gelir adaletsizliğinden ve onu körükleyen piyasacı politikalardan kaynaklanan bu kriz, vatandaşların anayasal hakkı olan konut hakkına erişimini engellemektedir. Öğrenciler için krizin tek boyutu bu değildir. Zaten yetersiz olan burs miktarları, TL cinsinden artıyor gibi görünse de dolar cinsinden erimekte ve mezun olduktan sonra öğrencileri pişman edecek denli ağır borçlar olarak öğrencilerin karşısına çıkmaktadır” dedi.
“BU KARANLIĞA MECBUR DEĞİLİZ”
KYK yurtlarının hem nicelik hem de nitelik olarak yetersiz olduğunu, kapasite artırmış gibi göstermek için odalardaki yatak sayıları artırılarak yurtların niteliğinin düşürüldüğünü belirten TİP’li öğrenciler, “Yemekler yeterli ve besleyici olmaktan çok uzak olup, asgari hijyen koşulları bile sağlanamamaktadır. Yetersiz izin süreleriyle öğrencilerin hareket özgürlüğüne ve sosyal yaşamına ket vurulmaktadır.
KYK yurtlarına psikologların yerine ‘manevi danışmanlar’ atanmakta, öğrencilere dini baskılarda bulunulmaktadır. Öğrenciler, bütün bu sorunların karşısında çaresizliğe itilerek okullarını bırakmak ya da dondurmak, ailelerinin bulunduğu şehirlerin üniversitelerini tercih etmek, okurken hayatını idame ettirmek için çalışmak zorunda kalıyor. Bu karanlığa mecbur değiliz. Bir çözümsüzlük sarmalına sıkıştırılan barınma krizi aslında çözümsüz değildir. Krizin çözümü, bilime dayanan, akılcı ve kamucu politikalardır.
Barınma hakkı aynı eğitim hakkı gibi bir temel haktır. Herhangi bir geliri ve güvencesi olmayan öğrencilerin eğitim almalarının mümkün kılınabilmesi için gerekli desteği almaları şarttır. Bu destek herhangi başka kurum ve kuruluşlar tarafından değil sadece devlet tarafından sağlanabilir” açıklamasını yaptı.
“BOŞ KAMU BİNALARI YURT OLARAK HİZMETE AÇILMALI”
Devletin vatandaşlara ve gençlere başta barınma ve eğitim öğretimdeki temel ihtiyaçlar gibi hakları sağlamakla görevli olduğunu belirten TİP’li öğrenciler taleplerini şöyle sıraladı:
“KYK yurtlarının sayısı ve kapasitesi arttırılmalı ve nitelikleri insanca yaşam standartlarına yükseltilmelidir.
Cemaat ve tarikat yapılarına bağlı yurtların tamamı kamulaştırılmalı ve boş kamu binaları yurt olarak hizmete açılmalıdır. KYK bursları bir öğrencinin hayatını idame etmesini mümkün kılacak şekilde arttırılmalı ve burs alan öğrenci sayısı arttırılmalıdır. Öğrenci evlerine kira ve fatura destekleri yapılmalıdır.”