Aile ve yaşama dair değerlendirmeler yapan sosyal medya fenomeninden, büyük bir holdingin ortaklarına yönelik anı kullanıcıları ikiye böldü.
Şirket yapılarında ortaklık bir güç birleştirmesidir. İki ya da daha fazla bilgi ve birikimin birleşmesiyle oluşan ortaklıklar, özellikle Türkiye’de aile şirketlerinde çok görülür.
Ortaklıkların geçmiş yıllarda iş hayatının ataerkil ağırlığıyla erkekler arasında görülmesi nedeniyle eşlerin işlere dahil olması çok tartışmalı bir konudur.
Aile şirketlerinin genelde erkek evlatları bırakılması sonrası eltiler arası rekabetin çok şirketi batırdığı bilinir.
İki arkadaşın ya da sadece iki ortağın eşlerini a-tanıştırmayarak şirketlerinin ömrünü uzatması ya da işlerini büyütmesi mümkün mü?
Cinsiyetçi bir bakış açısı olsa da bunun örneğinin olduğu bir anlatım yorumları ikiye böldü. Önce paylaşımı ve anlatımı izleyelim.
İşte o video.
Genelde yorumlarda bunun normal olduğunun söylendiği görülüyor.
Özellikle eltilerin savaşına ve ekonomisine değiniliyor.
Karşıt görüşler de görülüyor.
Bu durumu cinsiyetçi bulanlar olduğu gibi,
Bazı durumlarda eşlerin dışarıda ya da
İşin aileden uzak olmasına da hak verilebiliyor.
Sizce bu durum normal mi?
Eşlerinin de arkadaş olması iki ortağın işlerini bozabilir mi?
Kadınlar arası rekabet çok daha fazla mı?
Üzeyir Garih ve İshak Alaton doğru olanı mı yaptı?
Aksi durumda tarzları mı farklıydı?
Yorumlara bekliyoruz.
