Günümüzde “şüpheli e-postaları açmayın” kuralı, çevrim içi dünyada sağduyunun bir parçası hâline geldi. E tabii bu sağduyunun da haklı bir nedeni var değil mi?
Ancak bu sağduyu, geçmişte o kadar da yaygın değildi ve 26 Mart 1999’un siber dünyasında unutulmaz bir gün yaşandı.
Peki tam olarak o tarihte ne oldu?
O gün dünya çapında yüz binlerce insan, Word belgesi içeren ve tahminen 1.1 milyar dolar zarara yol açacak ve çok sayıda ağı felç edecek bir e-posta aldı.
Melissa adı verilen bu bilgisayar solucanı, internet için bir uyanış çağrısıydı. Ancak nasıl olur da bir Word belgesi, yeni saygınlık kazanan World Wide Web’de bu kadar büyük bir kaosa neden olabildi?
Melissa’nın hikâyesi, 31 yaşındaki programcı David Lee Smith ile başladı.
Smith, bilgisayar okuryazarlığına sahipti ve internetin geleceğini öngörebilen biri olarak yazdığı kodlara da bu öngörüsünü yansıttı.
90’ların interneti, herkes için yeni ve heyecan verici bir alan olmasına rağmen kötü niyetli faaliyetler için de bir alan açıyordu.
Microsoft Outlook gibi popüler bir e-posta istemcisini kullanarak Melissa, makro virüs olarak hızla yayıldı.
Bir Word makrosu olan bu solucan, insanların e-posta listelerindeki ilk 50 kişiye kendini otomatik olarak gönderiyordu. Bu süreç tekrar tekrar yaşanıyordu ve ağları felç ediyordu.
Birkaç saat içinde Microsoft ve Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri de dâhil olmak üzere, 300’den fazla şirketin internete erişimi kesildi.
Bu durum, sadece Kuzey Amerika’da 80 milyon dolarlık şirket zaman kaybına neden oldu.
Melissa’nın yaratıcısı Smith bile virüsün bu kadar büyük zarara yol açacağını düşünmemişti. FBI ile iş birliği yapmasına rağmen suçlu bulundu ve 20 ay hapis cezası aldı.
Ancak olay, güvenlik yazılımlarının geliştirilmesine ve Microsoft Office gibi popüler programların daha güvenli hâle getirilmesine katkıda bulundu.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimize aşağıdan ulaşabilirsiniz:
