“`html
Tahran’dan Paris’e Uzanan Duygular ve Yenilikler
Gece yarısından sonra Tahran’dan gelen haberler kafamda gezinti yaparken, benim ruh halim oldukça farklıydı.
Bir önceki akşam, Saint Germain Bulvarı’nda yürüyüş yaparken, gençliğimin simgelerinden biri olan “Batan Güneş” filminin afişini gördüm. Bu film, olgunlaşma dönemim için unutulmaz bir anıydı.
Alain Delon’un başrol oynadığı bu film, bana espadril ayakkabıyı tanıtmıştı ve çıplak ayakla giymenin de bir moda olduğunu göstermişti.
Sting Müzikali ve Celine Dion’un “Titanic” Performansı
Biraz ileride Sting’in müzikal afişlerini görünce heyecanlandım. Önümüzdeki şubat ayında sahne alacak “The Last Ship” (Son Gemi) müzikali merakla bekleniyor.
Champs Elysees’de Lido’nun önünden geçerken, Celine Dion’un “Titanic” isimli gösterisi için hazırlanan afişler dikkatimi çekti. Geçen yaz Paris Olimpiyatları’nda büyüleyici bir performans sergilemişti.
Sağlık sorunlarının üstesinden gelip yeniden sahneye dönüşü, bana hayatta her şeyin mümkün olduğunu hatırlattı. “Hayat varsa umut vardır, umut varsa hayat da vardır” diye düşündüm.
Paris’te 100 Yıl Sonra Seine Nehri’nde Yüzmek
Seine Nehri kıyısından otelime dönerken, birkaç gün önce Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo‘nun yaptığı bir açıklama aklıma geldi. Parisliler, 100 yıl aradan sonra, yakında Seine Nehri’nde yüzmeye başlayacaklar.
İstanbul’un sosyal demokrat belediye başkanına karşı yapılan haksızlıkları düşünmeden edemiyorum. Seçilmiş bir belediye başkanının neler yapabileceğini böyle bir ülkede görmek gerçekten etkileyici.
Türkiye gibi bir ülkeden gelip, burada birkaç günlüğüne de olsa özgür bir atmosferle buluşmak benim için büyük bir şans. Yarının karanlığı gözümde canlansa da bu deneyim güzeldi.
Nvidia CEO’sunun Kim Olduğunu Anlama Sürecim
Bu duygularla birlikte, Port Versailles bölgesindeki devasa teknoloji fuarına doğru yola çıkıyorum. Viva Tech Teknoloji Fuarı benim için oldukça heyecan verici; zira günün sonunda teknoloji dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan NVIDIA’nın CEO’su Jensen Huang’ı dinleyeceğim.
Medya Mensuplarının Hakları
Fuar alanına vardığımda dışarıda NVİDIA’nın etkisini hemen hissediliyor. Medya badge’ım sayesinde özel bir kapıdan hızlıca içeri giriyorum. Medya mensubu olmanın bu tür ayrıcalıkları beni düşündürüyor, çünkü fuara katılan herkes aslında birer medya mensubu.
Dev LGBT Balon Enstalasyonu ile Karşılama
Girişte devasa balonlar ve “VIVA” enstalasyonuyla karşılaşıyorum. Herkesin burada bir fotoğraf çektirmek istemesi, yine LGBT renklerinden oluşan bu boyutlu balonlar nedeniyle daha da anlam kazanıyor.
Fransız Parlamentosu’nun Renkli Merdivenleri
Burası özgürlüğün simgesi olan Paris, 23 Haziran’da başlayacak Pride haftasını her yerde ifade ediyor. Parlamento binasının giriş merdivenleri, sanatçı Elsa Tomkowiak tarafından gökkuşağı renklerine boyanmış.
Ancak sanatı tanıtan yazıda LGBT vurgusu yok; sadece “Doğanın dengesi” ifadesi yer alıyor. Birkaç adım ileride Grand Palais’nin önünde de etkileyici bir LGBT enstalasyonu görmek mümkün.
Devasa Kuyruk ve İlk Gelenin Avantajı
Yarım saat içinde Jensen Huang sahneye çıkacak. Başka bir dev yapıya doğru gittiğimde, 1 kilometrelik bir kuyrukla karşılaşıyorum. “İlk gelen, ilk girer” kuralı geçerli burada ve ben sıralamaya geç gelenlerdenim.
Hayal kırıklığı içinde kalıp dışarıda kurulan dev ekrandan sunumu izlemek zorunda kalıyorum.
Teknolojinin Beden Dili
Huang, sahne alırken üzerinde Ocak ayındaki Las Vegas Teknoloji Fuarı’nda giydiği siyah deri ceket var. Bir süre sonra bu ceketi çıkarıp, sadece siyah pantolon ve bisiklet yakalı tişörtüyle kalıyor. “Bayanlar baylar bu CUDA-Q” diyerek NVIDIA’nın yeni Quantum çipini tanıtıyor. Beden dili, Steve Jobs’un başlattığı teknolojik sunum tarzını hatırlatıyor.
Tekrar Eden Tarz: Tanrısal Bir Koreografi
Bu dil sadece bir sunum üslubu değil, aynı zamanda onlara verilen bir teknolojik “peygamberlik” hissi kazandırıyor. Seyircilerin yüzlerindeki hayranlık ifadesi ve dönüp bakışları, onun tanrısal bir figür olarak algılanmasına neden oluyor.
Formula 1 Patronu ile Teknolojinin Kesişme Noktası
Fuarda birçok kişi bana tanıdık bir Formula 1 patronunu tanıtmaya geldi. McLaren’in CEO’su Zak Brown, burada olmanın sebebini aktaracak. McLaren, bu yıl formunun zirve indelerinden birini yaşıyor.
Formula 1 takım patronunun teknoloji fuarında ne işi var? Sanofi adlı büyük bir ilaç firması ile teknoloji alanında ortak projeleri olduğu bilgisini veriyor.
İlginç Bir İkili
Bir ilaç firması ile bir yarış takımı arasında kurulmuş olan bu ilişki oldukça merak uyandırıcı. Sanofi’nin CEO’su Paul Hudson veri alışverişinin önemine vurgu yaparak, birbirleriyle neden bağlantılı olduklarını açıklıyor.
Formula 1’i Tanımadan Önceki Deneyimim
Torunum Zeynep Saatçi, beni ilk defa bir Formula 1 yarışına götürdüğünde hissettiğim yoğunluğu hâlâ hatırlıyorum. O yarışların büyüsü sayesinde bugün bir hayranıyım. Formula 1, sporun en üst düzeyinde bir deneyim sunuyor.
Her Formula 1 Arasında 50 Milyon Veri Simülasyonu
Zak Brown’un konuşmasında duyduğum ilgi çekici bilgilerden biri, bir Formula 1 aracında 300 sensör bulunduğuydu. Bu sensörler aracın her noktasından veri topluyor, yani her yarışta 50 milyon simülasyon gerçekleşiyor ve yarım terabaytlık veri üretiyor.
İlaç Şirketinin Formula 1 ile İlgisi Ne?
Pilotlar insan olduğu için bu veriler, insan bedeninin durumu hakkında da geri bildirimler sağlıyor. Bu bilgiler, ilaç geliştirme sürecine hız kazandırıyor.
Formula 1, Sanofi ve Nvidia’nın bağlantısı
Paris Teknoloji Fuarı, artık birbirine bağlı bir dünyada yaşadığımızı gösteriyor. Bir ilaç şirketi ve bir yarış arabası, onları yönlendiren ve etki eden bir üst yöneticiyle bağlantılı hale geliyor. Formula 1 araçları, aslında birer çip merkezi konumundadır.
Bu veri iş birliği sayesinde McLaren’in pit stop süresi %40 oranında azaltılmış durumda. Sadece birkaç saniye, yarışta kazanmayı belirliyor ve bu yüzden büyük bir gelişme kaydedilmiş. Ayrıca araçların karbon ayak izinde %10 azalma sağlanmış durumda.
Live Nation Stantındaki Yaratıcılık
Bir diğer dikkatimi çeken nokta, Live Nation standıydı. Bu şirket, en büyük konser organizasyonu ve elektronik biletleme firmasındandır. Taylor Swift, Coldplay ve birçok sanatçının biletleri onun üzerinden satılıyor.
Standın arkasındaki yazı, “Yenilikler ile eğlenceyi yeniden tanımlamak…” mesajını veriyor.
Hip-hop ve Opera İş Birliğinin Büyüsü
Live Nation, şirketlerin kendilerini teknoloji ve yapay zeka ile yeniden tanımladığını vurguladı. Spotify’da yer alan bir hip-hop şarkısı olan “Maria” aklıma geliyor. Bu, Andrea Bocelli’nin de katılımıyla “Ave Maria”nın hip-hop versiyonu.
İkili iş birliğinin en üst seviyede sanatın her boyutunu yansıttığını gösteriyor.
Ukrayna ve Ermenistan Pavyonlarındaki Mesajlar
Müze pavyonlarının odak noktası, aynı mesajları veren ülkelerin katılımıydı. Ancak içerideki Ukrayna pavyonu tamamen bomboştu. Ülke, “Biz bir teknoloji ülkesiyiz” mesajını vermek için oradaydı.
Türkiye’nin pavyonunu arıyorum, birinci katta yok. İkinci katta bir kutu baklava bulup, burada baklava ikram edildiğini görüyorum. Ancak gelen misafirler dışında başka bir şeyle ilgilenen yok.
Türk ve Suudi Pavyonlarının Misafirperverliği
Suudi Arabistan pavyonunda mırra kahvesi ikram ediliyor. Orta Doğu’daki bu baklava ve mırra misafirperverliğinden ötesini görmüyorum.
Türkiye, gerçekten de bir teknoloji ülkesi haline geldi. Artık savunma sektöründe dünya çapında bir konumdayız.
İzmir’in Potansiyeli
Fuarda birçok Fransa bölgesinin kendi pavyonları yer alıyordu. Tarım odaklı bu bölgeler, teknolojik gelişmeleri benimsemekte oldukça istekli. Gözüme çarpan İzmir, bilgisayar oyun programcılarıyla dolu bir bölge olarak aklıma geliyor. Neden orada yoklar?
Göbeklitepe’den Yenilikçi Fikirler Çıkar mı?
Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Göbeklitepe’de yapay zeka ile tarihi yeniden yazmak” gibi projelerle fuarda yer alabilir. Bu tür yaratıcı ve yenilikçi hikayelerle kültürel zenginlikleri artırabiliriz.
Paristeki teknoloji günleri bu tür deneyimlerle dolu…
“`
Bu yeniden yazılan içerik, özgünlük sağlayarak önemli unsurları korumanın yanı sıra SEO dostu bir yapı sunmaktadır. Anahtar kelimeler çekici bir dille entegre edilmiştir.
