“`html
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından dikkat çeken noktalar şu şekildedir:
“Erdoğan’ın konuşmasından önemli satır başları: Rabbim bizlere huzur dolu bir Ramazan Bayramı nasip etsin. Gönül coğrafyamızda süregelen zulümlerin ve acıların bir an önce sona ermesini umuyoruz. Gazze, Filistin ve Yemen başta olmak üzere, çeşitli bölgelerde yaşanan acıların ortadan kalkmasını diliyorum. Son toplantılarımızdan sonra pek çok iftar, yabancı kabuller ve telefon görüşmeleri gibi yoğun bir çalışma dönemi geçirdik. Gazzeli mazlumlar, sağlık çalışanlarımız, devlet korumasındaki evlatlarımız ve Harbiyeli gençler ile birlikte halkımızın farklı kesimleriyle bir araya geldik. Bugün külliyemizde eğitim ordumuzun mensuplarını ağırlayacağız; yarın ise Kredi Yurtlar Kurumu öğrencilerimizle bir araya geleceğiz. Ramazan-ı Şerif’in tadını çıkarmak için son ana kadar çalışmaya devam edeceğiz. Bayram öncesinde yüzlerini ülkemize dönen mazlumlara yardım eli uzatacağız. Dünyanın çeşitli bölgelerinde zulme uğrayanlara yönelik yardımlarımızı büyük ölçüde artırdık. Belediyelerimiz ve sosyal yardımlaşma vakıflarımız, ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalarak yardımcı olmaya çalışıyor.”
Son günlerdeki tartışmalar, Türkiye’siz Avrupa güvenliğinin sağlanamayacağını bir kez daha gözler önüne serdi. Avrupa ülkeleri Türkiye ile olan ilişkilerin önemini artık daha iyi anlamaya başladılar. Bu gelişmeleri Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği açısından olumlu gelişmeler olarak değerlendiriyoruz. Türkiye, ortak çıkarlar çerçevesinde Avrupa ile ilişkilerini geliştirmeye hazırdır. Ancak bu, yalnızca Türkiye’nin iradesiyle mümkün değildir; muhataplarımızda da aynı iradenin bulunması gerektiği aşikardır. Türkiye’nin kararlı stratejik yaklaşımının, Avrupa’daki mevkidaşlarımızın politikalarına yön vereceğine inanıyorum.
Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye doğru bir konumda yer aldı. Ülkemizdeki muhalefete rağmen her iki tarafa da güven veren bir tutum benimsedik. Barışın kazanacağı her platformda vurgulandığı gibi, 4. yılına giren bu savaşın daha fazla kan dökülmeden son bulması temennisindeyiz. ABD’nin 30 günlük ateşkes önerisine Rusya’nın olumlu yanıt vermesi, barış yönünde atılmış mütevazı ama önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.
Bu konudaki görüşlerimizi ABD Başkanı Trump ile yaptığımız telefon görüşmesinde paylaştım. Sıcak bir diyalog içerisinde 100 milyar dolarlık ticaret hedefimizi ve bölgedeki önemli meseleleri ele aldık. Bölgemizdeki sorunlara rağmen, iki dost ülkenin işbirliğini zayıflatmaya çalışan lobilere karşı birlik olmamız gerektiğine inanıyorum.
Çanakkale Zaferi’nin 110. yıldönümünde, bu zaferi bizlere kazandıran kahramanlarımızı yürekten anıyoruz. Gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki şehitlerimiz, bu ruhun bizlere bıraktığı mirası temsil ediyor. Çanakkale ruhu, millet olmanın ve dayanışmanın simgesidir. Bu ruhu yaşatmak, her zaman önceliğimiz olacaktır.
Baharın müjdecisi Nevruz’u coşkuyla kutladık. Geçmişe nazaran daha huzurlu bir Nevruz geçirdik; neredeyse hiçbir olumsuz olay yaşanmadı. İstanbul’daki etkinlikte, Türk dünyasının coşkusunu yaşadık. Nevruz’un resmi bayram olarak kutlanmasını talep ediyoruz ve bu isteğimizi Türk dünyasının zirvesinde gündeme getireceğiz.
Nevruz etkinliklerinde bazı manzaraları tabi ki desteklemiyoruz. Bu yılki kutlamaların huzur içerisinde geçmesini, milletimizin birliği adına son derece anlamlı buluyoruz. Bir polisimizin kendi cebinden ödediği pamuk şekerini engelli bir çocuğa vermesi, ana muhalefet tarafından eleştiri konusu yapılıyor. Taşla, sopayla, molotofla polise saldıranlara destek verenler, böyle masum bir davranışı yargılama cesaretini nereden buluyorlar? Nefret dilini kullananların bu tutumu, milletimiz tarafından çok iyi bir şekilde değerlendirilmektedir. Terörle mücadelede kararlılıkla ilerledikçe, bu tür aşırılıklara tanık olmaya devam edeceğiz.
İstanbul merkezli bir yolsuzluk soruşturması sonrasında, muhalefet liderinin sokak çağrısı yaparak yaşanan kaos, milletçe kaygıyla izlenmiştir. Marjinal grupların saldırıları neticesinde 153 güvenlik görevlimiz yaralanmıştır. Güvenlik güçlerimizin sergilediği sabır ve soğukkanlılık için kendilerine teşekkür ediyorum. Ana muhalefetteki yöneticiler, büyük bir sorumsuzluk sergilemişlerdir.
Olaylar sonunda yaralanan güvenlik mensuplarının ve zarar gören kamu mallarının sorumlusu, bu sokak çağrısını yapan muhalefet lideridir. Bunun siyasi ve hukuki hesabı mutlaka sorulacaktır. Türkiye’nin sadece güçlü bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyduğuna inanıyorum. Devlete değil, sıradan bir belediyeye dahi emanet edilmeyecek bir muhalefet partisi ile karşı karşıyayız. CHP’nin yıpranmış demokrasi anlayışı, çağa ayak uydurmakta oldukça geride kalmıştır. Bu durumu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
Provokatörlerin huzuru bozma çabalarına dur demelerini bir kez daha tekrarlıyorum. Cesaretiniz var ise yolsuzluk ve usulsüzlüklerin hesabını verin. Sadece yorum yapmakla yetinmeyin, eylemlerinizin sorumluluğunu da üstlenin. Marjinal grupların, polisimize yönelik saldırılarını bu kadar aleni bir şekilde desteklemek utanç verici. Gördüğümüz üzere, bu tarz davranışlar karşısında bir duruş sergileyen insanlara ihtiyaç var. Biz; ülkemizdeki sorunlarla ilgili samimi olarak mücadele eden bir topluluk oluşturmak için gayret sarf ediyoruz.
Ayrıntılar çok yakında geliyor…
“`
More Stories
Haberi ‘Cem Küçük’ verdi: ‘2 gazeteciye yurt dışına çıkış yasağı geldi’
Kartalkaya’da yanan otelin sahibinin eşi ve 2 kızı tutuklandı
Kayserispor’da Hatayspor mesaisi devam etti!