Domuz gribi geri döndü

Üst Solunum Yolu Hastalıklarıyla Mücadelede Önemli Bilgiler

Soğuk hava koşullarıyla birlikte üst solunum yolu hastalıkları sıkça görülmeye başladı. Grip vakalarında artış yaşanırken, TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu’ndan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nigar Dirican, hastalıklara karşı alınması gereken önemleri açıkladı.

Doç. Dr. Nigar Dirican

Benzer Belirtiler, Farklı Hastalıklar

Grip, domuz gribi, Covid-19 ve diğer solunum yolu virüsleri benzer belirtilerle kendini gösterir. Bu nedenle doğru teşhis ve tedavi için dikkatli olunmalıdır.

Grip benzeri şikayetler yaşayan kişilerin sağlık kuruluşlarına başvurması, virüslerin yayılmasını engellemek ve doğru tedavi almak açısından büyük önem taşır.

Koruyucu önlemler almak, bağışıklığı güçlü tutmak, grip aşısı yaptırmak, maske kullanmak, ortamı havalandırmak ve hijyen kurallarına uymak, virüslerin yayılmasını azaltmaya yardımcı olabilir.

Her Soğuk Algınlığı Grip Değildir

Sonbahardan itibaren üst solunum yolu hastalıklarının sıklığında artış gözlemlenmektedir.

Ateş, kırgınlık, kas ağrısı, baş ağrısı, öksürük ve boğaz ağrısı gibi grip benzeri şikayetlerle başvuran hastalardan alınan örneklerde en sık influenza A (H1N1) yani domuz gribi saptanmaktadır. Diğer önemli etkenler ise Rhinovirus, insan coronavirüsler, SARS-CoV-2 (COVID-19) ve Respiratuar Sinsityal Virus’tur.

Hastalık belirtileri ve iyileşme süreleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Antibiyotik kullanımının fayda etmediğini belirten hastalar, doktora danışmadan ilaç kullanmaktan kaçınmalıdır.

Mevsimsel Grip (İnfluenza)

Mevsimsel grip, sonbahar ve kış aylarında yaygın olarak görülen, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan bir virüstür.

Grip virüsü, öksürük ve hapşırıkla yayılan damlacıkları soluyan kişilere bulaşır. Ayrıca, virüs temas edilen yüzeyler aracılığıyla da bulaşabilir.

Tokalaşma, öpüşme ve yakın temas da virüsün bulaşmasına neden olabilir. Virüs, yüzeylerde 2-8 saat canlı kalabilir.

Domuz Gribi (H1N1)

Domuz gribi, H1N1 influenza A virüsünün neden olduğu bir grip türüdür. İnsandan insana bulaşabilen bu virüs, küresel salgınlara sebep olabilir.

Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrıları ve yorgunluk gibi belirtilere yol açabilen domuz gribi, yüksek risk altındaki gruplar için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Aşı ve antiviral tedavilerle korunma sağlanabilir ve hastalık tedavi edilebilir.

Soğuk Algınlığı (Nezle)

Üst solunum yollarını etkileyen viral bir enfeksiyon olan soğuk algınlığı genellikle rinovirüsler tarafından meydana gelir ve burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, hapşırma gibi belirtilerle kendini gösterir.

Nezle genellikle hafif seyreden bir hastalıktır ve 7-10 gün içinde iyileşme görülebilir. Tedavi genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir ve antibiyotikler etkili değildir.

Related Posts

Kahve içmek, demir ve kalsiyumun bağırsaktaki emilimini engelliyor mu?

Kahve bazı kültürlerde sindirime yardımcı bir içecek olarak görülüyor. Ancak bilimsel araştırmalar yiyeceklerle birlikte içildiğinde kahvenin vücudun besleyici maddeleri sindirmesini zorlaştırdığını gösteriyor.

Aort damarı neden yırtılır?

Aortun vücuttaki en hayati damar olduğunu belirten Prof. Dr. Bingür Sönmez ‘‘Aort damarı yırtılması en basit ifadeyle bu damarın içten yırtılmasıyla meydana gelir. En yaygın nedeni ise yüksek tansiyondur’’ dedi.

Duyan inanamıyor! Vücudundaki 5 böbrekle yaşıyor

Hastalığı nedeniyle iki kez organ nakli yapılan ve bu organlar da bir süre sonra işlevsiz hale gelen 30 yaşındaki Rabia Çınarkaya’ya üçüncü kez böbrek nakledildi.

Ses Teli Ameliyatı

Ses teli ameliyatı ve ses telleri sağlığı hakkında bilgi veren Prof.Dr. Bülent Evren Erkul, önemli bilgiler verdi. 

Vücudunuzu içten içe tüketiyor olabilir! Bu eksiklik çok tehlikeli

İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Merve Güner, kalsiyum eksikliğinin kalp ritim bozuklukları, kas kasılmaları ve nöbet gibi hayati risklere yol açabileceğini söyledi. D vitamini ve beslenmenin önemine dikkat çekti.

Uzmanı tek tek anlattı: Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı nasıl kazandırılır?

Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Sabiha Ceren İlisulu, diş fırçalamanın çocuklarda yalnızca alışkanlık değil aynı zamanda ince motor becerisi gerektiren bir faaliyet olduğunu belirterek Avrupa Çocuk Diş Hekimliği Akademisi (EAPD) önerilerine göre çocuklara 7 yaşına kadar diş fırçalama sırasında ebeveyn veya bakım veren kişi tarafından mutlaka destek olunması gerektiğini söyledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir